Öfke Kontrolü Kitabı

Öfke Kontrolü kitabının yazarı Mehtap Kayaoğlu sahadan gelen bir psikoterapist. Kitabı sohbet tadında ve kendi tecrübelerinden, tanık olduğu vaka bilgileriyle birlikte yazmış.

Öfkenin korku, üzüntü, heyecan, mutluluk gibi doğal ve normal bir duygu olduğunu, problemin öfkenin yönetilememesinde, doğru ifade edilememesinde ve şiddete dönmesinde olduğunu yazıyor.

Öfkeyi nasıl kontrol edebiliriz? Öfkemizi nasıl doğru ifade edebiliriz?

Getirebileceği büyük felaketlerin yanından öfkenin de bazı faydaları olduğunu ve bu sebeple kişinin bunu farkında olmasa da kullanıyor olabileceğini yazıyor.

Öfke ne işe yarıyor?

Etrafınızdaki insanları, “sizi çok fena zorladıkları” konusunda uyarır!

Karşınızdaki kişiyi “çok fazla zorladığınızı” anlamanızı sağlar!

İtici bir güçtür!

Motivasyon aracıdır!

İnsanlar bazen bu gibi faydaları nedeniyle öfkeyi haklı çıkarırlar ve kullanmaya devam ederler. Halbuki kontrol dışı öfkenin zararları çok daha sarsıcıdır.

Kayaoğlu zararlar konusunda uzun bir liste sunuyor.

Öfkenin zararları:

Öfkeyle vücudumuza aşırı stres yüklenir, tüm organlar zorlanır ve hastalıklar ortaya çıkar. Sadece organlar değil hormonlar da dengesizleşir.

Biz öfkelendikçe çevremizdeki insanların da bize karşı tolerans seviyesi düşer. İstenmeyen birisi haline gelmeye başlarız. Yalnızlaşmaya başlarız.

Kararlarımızı daha isabetsiz ve sonradan pişman olabileceğimiz şekilde alırız. Pişmanlık duygusu yakamızı bırakmaz. Çaresizlik hissi sık sık öfkeli insanı bulmaya başlar.

Hiddetli insanların hayattan aldıkları zevk ve tat genel olarak daha düşüktür.

Öfkeli insan çoğu zaman zaman kaybeder ve performans düşüklüğü yaşar. Potansiyelini öfkeye heba eder.

Şiddete döndüğü noktada sosyal çevresinden ve hukuki boyutta ceza ile karşı karşıya gelir. Hayatı zindana dönebilir.

Öfkeli insanların bazı tipik özellikleri olduğu gibi öfkenin kendisinin de bazı tipik özellikleri olduğunu söylüyor yazar. Hiçbir öfke yaşadığı “an”ı temsil etmez ve geçmişle ilişkilidir. Hiddetli insanların alıngan olması ve olayları kişilleştirmesi. Kişinin “Kontrolü kaybediyorum” kaygısı ve kendisini tehdit altında hissediyor olması. Ve hiddetli bireyin öfkeyi yaşam tarzı haline getirmiş olması gibi.